Genellikle acemiler akşamdan kalırlar. Şişenin dibini bulunca atılan kahkahalar, sabah hayattan nefret etme durumuna dönüşür.
“Akşamdan kalmalık” kötü bir şeydir. Baş ağrısı, mide bulantısı, susuzluk, yemekten tiksinme, ishal, bezginlik, perişanlık, bitkinlik, yaşamdan kopmak, pişmanlık…
Akşamdan kalmamak için en kesin çözüm, akşam içmemektir. Ama insanoğlu tarih öncesi zamandan beri içkiyle haşır neşir olmuştur. İnsanların akşamdan kalmasına neden olan ilk içkinin bira olduğu söylenir.
“Akşamdan Kalma” derdi, her toplumda görülen bir beladır. Bu nedenle bundan kurtulmak için herkes ayrı bir yol izler. Bizi bilirsiniz. Akşamdan kalanlarımızın can simidi, bol sarımsaklı, sirkeli işkembe çorbasıdır. Tarihçi Reşat Ekrem Koçu ise şöyle bir öneri de bulunur: “Sabahleyin, mideniz berbat bir durumda kalktıysanız, hemen bir kadeh limonlu rakı için, çabucak kendinize gelirsiniz!”
Dünyanın bir çok ülkesinde, ayılmak için içilmesi gereken bazı içkiler konusunda fikir birliği oluşmuştur. Bunların başında, acısı, limonu bol “Bloody Mary” gelir. Amerikalılar ise Cin-Martini kokteylinin de ayıltıcı özelliği olduğu konusunda ısrarcı olurlar. İngilizler ise ayılmak için gece içilen şarabın aynısından ertesi sabah da içilmesini önerirler.
Ayrıca Almanlar’ın Underberg, Jaegermeister, İtalyanlar’ın Fernet Branca, Fransızlar’ın Chartreuse, Macarlar’ın Unicum adlı bitki kökenli içkileri de, ayılma konusunda yardımcı olurlar. Bunların tatları tentürdiyotu andırır, damakta kinin acısı bir tat bırakırlar.
Araştırmacı Andrew İrwing, yazdığı “Ayılma Sanatı” adlı kitapta ilginç önerilerde bulunur. Bunlardan benim dikkatimi çekenleri şöyle sıralayabilirim:
Acı Veren Piç: Cin, brandy, misket limonu suyu, zencefil gazozu karışımı ile yapılan bir içki.
Ölü Dirilten: Pernod (Fransız rakısı), şampanya, limon suyu karışımı.
Thomas Abercrombie: İçine iki tane alka zeltser atılmış bir duble tekila.
Kitapta ayrıca, Japonların ayılmak için yüzlerine sabahları sake ile ıslatılmış maske taktıkları belirtiliyor.
Çok içkili (çok votkalı) geçen akşamın ertesi günü, Ruslar, bir bardak dolusu kornişon turşusu suyu içerler ve salatalıkları da yerler.
Meksikalıların milli içkisi Tekila, insanı yıkan, perişan eden bir içkidir. Meksikalılar ayılmak için içtikleri sihirli iksir, bol acı biber ve salça içinde pişmiş işkembedir.
Arjantinliler, ayılmak için Avrupalı bir içkiden medet umarlar. Bu içki, 1800’lü yıllarda İtalya’dan gelen göçmenlerin getirdiği Fernet adlı bir karışımdır. 40-60 arası bitkiden damıtıldığı söylenen bu içeceğin tadı kinin acısını andırır.
Bütün Uzakdoğulular gibi Koreliler de içkiye pek dayanıklı değillerdir. Onların kurtarcı iksiri ise Haejang adı verilen özel bir çorbadır. Bu çorba, kemik suyunun içinde lahana, değişik sebzeler, sığır kanı, soya filizi, mantar, deniz hıyarı, meyve kabukları kaynatılarak yapılır.
Avustralya kıtasının insanları, çok içkili geçen akşamın sabahında “Karınca Çayı”ndan medet umarlar. Bu çay, yeşil karıncaların sıcak suda bekletilmesi ile yapılır. Ayrıca bu karıncaların canlı canlı çekirdek gibi yenmesinin, insanı daha çabuk ayılttığı öne sürülür.
Moğollar sıkı bir votka içicisidirler. Ayılmak için bazıları kısrak sütünden yapılmış Kımızdan medet umarlar. Koyun sütü ile karıştırılmış votkanın da, gecenin sarhoşluğuna iyi geldiği söylenir.
Bu liste uzayıp gider çünkü dünyada ne kadar ülke varsa bir o kadar da ayılma formülü vardır. Bence ayılmanın tek formülü, gece ölçülü içmektir.