“Hep Ege, hep Akdeniz… Sanki Türkiye’de başka yerde tatil yapılmazmış gibi… Biz bir kaç araba peş peşe Karadeniz turuna çıkacağız. Nerede ne yiyelim. Lütfen bize yol gösterin.” Bir okuyucumdan gelen mail. Çok haklı.
Bu yolculuk için şöyle bir rota çizdim: Adapazarı, Bolu, Zonguldak, Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize. Yani kıyı kıyı batıdan doğuya Karadeniz yolculuğu. Bu gezide doğa güzellikleriyle nefesinizi kesecek. Umarım önerdiğim lezzet duraklarında da damağınızı çatlatırsınız.
İlk durağımız Adapazarı. Burada akla ilk gelen yemek “Islama Köfte”. PTT Aralığı’ndaki Köfteci İsmail ile Sakarya caddesindeki Meşhur Köfteci Mustafa Usta, bu köfteyi yapan en eski mekanlar. Biberli yağla ıslatılmış ekmek dilimleri üstünde gelen köfteler çok lezzetli.
Bolu, bildiğiniz gibi lezzetin başkenti. Her lokantada kendinize ziyafet çekebilirsiniz. Benim önerilerim şöyle olacak: E5 karayolu üstündeki Mutfak Sanat Merkezi’nde Türk mutfağının en lezzetli yemeklerinin tadına bakabilirsiniz. Zonguldak’ta, Liman caddesindeki Düş Lokantası’nda çok lezzetli balıklar yiyebilirsiniz. Size lokantanın özel yemeği Rapana’yı öneririm. Rapana deniz salyangozundan yapılıyor ve ilginç bir yemek.
Sinop’ta, İskele caddesindeki Saray Restoran, hem tablo gibi bir manzara hem çok lezzetli mezeler hem de taze balıklarla konuklarını ağırlıyor. Kurtuluş caddesindeki Okyanus Balık Evi de önemli lezzet duraklarından biri. Burada, iskorpit balığından yapılan güveci öneririm. Sinop’un mantısı çok lezzetlidir. Bu mantının tadına bakmak isterseniz, Gezi caddesindeki Teyze’nin Yeri’ne gitmeniz gerekir. Sinop’a kadar gitmişken, Şen Pastanesi’ne gidip revaninin tadına mutlaka bakmalısınız.
Samsun denince akla hemen pide gelir. Her yerde pide çok lezzetli yapılır. Benim önereceğim adres Gülhan Tesisleri olacak. Burada Bafra Pidesi’nin tadına bakmalısınız. Denizin üstünde balık yemeye niyetlenirseniz, Batıpark’taki Cemo’nun yerini öneririm.
Ordu’da, bütün kenti tepeden seyretmek isterseniz, Boztepe’ye çıkmanız lazım. Buradaki Boztepe Restoran, manzaranın yanı sıra lezzetli yemekler de sunuyor. Mevsim otlarıyla yapılan mıhlamanın tadına mutlaka bakmalısınız. Denizin üstünde yer alan Midi Restoran’da da yöre yemeklerinin tadına bakmak mümkün. Fatsa’da ise Hünkar Restoranı öneririm. Buranın kaburga kebabı, damakta unutulmaz tatlar bırakıyor. Sahil caddesindeki Saadet Hanım Bizim Lezzetler lokantasında da Gürcü mutfağı ile tanışabilirsiniz.
Giresun’da, Atatürk caddesindeki Çağla Pide’de, kendinize unutulmaz bir ziyafet çekebilirsiniz. Trabzon’da, Tophane Hamam sokaktaki Tarihi Kalkanoğlu Pilav, bence Karadeniz kıyısının en önemli lezzet duraklarından biri. Burada 140 yıldan beri pilav pişiyor. Kavurmalı pilavın tadını uzun süre unutamayacağınızı söyleyebilirim. Akçaabat’ta Liman mevkiindeki Nihat Usta Köfte Salonu da, kıyı şeridinin önemli lezzetli duraklarından biri. Köfteseverlerin mutlaka uğraması gereken bir adres. Akçaabat, Samsun caddesindeki Saray Restoran için, Karadeniz’in en zengin mönüsüne sahip lezzet durağı diyebilirim. Değişik lezzetleri tanımak isteyenler için en doğru adreslerden biri.
Rize’nin önemli lezzet duraklarından biri Evvel Zaman. Burada yörenin en lezzetli yemeklerini tatmak mümkün. Benim önerilerim: Hamsili pilav, hamsili ekmek ve Laz Böreği. Rize’ye gelmişken, Çayeli’ne uzanıp, çok lezzetli kuru fasulyenin tadına mutlaka bakmak gerekir. İlçede bu konuda iki önemli lokanta var: Birincisi Hüsrev Lokantası, diğeri ise Lale Lokantası. Her ikisinde de kuru fasulye insanın damağını çatlatıyor.
SORU: “Sayın gezgin ve gurme abi, Biz üç arkadaş tatil için bir Yunan adasına gitmek istiyoruz. Duyduğumuza göre yemek ve otel fiyatları çok ucuzmuş. Krizden yararlanalım dedik. Ayrıca hem Türkiye’den hem de Avrupa’nın dört bir yanından güzel kızlar geliyormuş. Sabahlara kadar süren çılgın partiler de düzenleniyormuş. Ne önerirsiniz?”
Teoman-Tevfik-Tarık, Göktürk-İstanbul
YANIT: Benim için doktor tanımlamasını kullanmayan ilk soru. Akllı ve uyanık olduğunuz buradan anlaşılıyor. İlk puanı aldınız. Krizden faydalanmak için biraz geç kaldığınızı düşünüyorum. Çünkü Yunan hükümeti, adalar için uygulanan vergi muafiyetini kaldırdı. Yüksek KDV koydu. Bu da doğal olarak fiyatlara yansıyacak. Onun için ısmarlarken biraz tedbirli olun.
Güzel kızlar konusunu pek bilmiyorum ama doğrudur. Güneşin, denizin ve çılgın eğlencenin olduğu yerde mutlaka güzel kızlar da vardır. Gideceğiniz adada hemen zamparalığa soyunmayın. Önce bir-iki gün ısınma turu yapın. En verimli yerleri keşfetmeye çalışın. Sonra taktiğinizi belirleyin. Aranızda işbirliği yapın. Tıpkı ava çıkan aslanların yaptığı takım çalışması gibi.
Uzo’ya dikkat edin. O ortamda lıkır lıkır içilir. İçinde 40 derece alkol olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Yoksa avlayalım derken avlanırsınız. Bir de başkalarının yanındaki kızlara sarkmayın. Türkiye’ye kırık kolla, morarmış gözlerle dönmek hiç de hoş olmaz.
