Nea Karvali’de bulunan IOSIFIDIS’in lezzetleri unutulmazdı. Üstelik kurabiye ve böreklerin tadı kadar hikâyesi de çok lezzetli.
Ninesi, Nevşehir/Kapadokya göçmeni olan Maki Bey’in çok tatlı bir Türkçesi var. İnce belli bardaklara yarım doldurulmuş demleme çay ikram ediyor bizlere. Kırık bademli kavala kurabiyesi yapanlara çok kızdığını anlatıyor ve “Kavala kurabiyesi dediğin iri bademli olur.” diyor. Kendisi yıllarca karısıyla birlikte fırıncılık yapmış. Sabaha karşı uyanmaktan yakınan karısını “Üzülme bir gün dokuzda uyanacaksın.”şeklinde teselli ettiğini söyleyip gülüyor.
Yalnızca fırın işleterek yaşamına devam etmek istemeyen Maki Bey’in aklına mübadele dönemi Yunanistan’a göçmek zorunda kalan ninesinin çocukluğunda Kapadokya’da yaptığı kurabiye geliyor. Bu kurabiye hepimizin çok sevdiği, kavala kurabiyesi… Önceleri ekmek alanlara yalnızca ikram ettiği kurabiyeler öylesine beğeniliyor ki yıllar geçtikçe bölgenin en sevilen kurabiyesi haline geliyor.
Böylece Maki’nin çocukluğundaki o unutulmaz lezzet, içerisine iri bademler eklenerek daha güçlü bir şekilde geri dönüyor. Ayrıca, Maki Bey de karısına verdiği sözü tutabildiği için mutlu. “Artık dokuzda uyanıyor, sözümü tuttum.” diyor. Kurabiyenin tadına diyecek yok, ağızda dağılıyor ve eriyor. Üstelik çok da hafif… Sevgili Mehmet Yaşin’in yorumuyla “damak çatlatıyor” anlayacağınız…
Tiropita denilen feta peynirli böreği de çok lezzetli. (Tepsiyle servis almamanızı öneririm. Kaç dilim yediğinizi asla anlamıyorsunuz. Çünkü çok nefis ve taze.) Söylenenlere göre Maki, Nea Karvali bölgesinin en iyisi. Güler yüzlü insanlar ve lezzetli yiyecekler de bu söylentiyi fazlasıyla destekliyor. Komşu ülkeye ziyarete giderseniz mutlaka bu şirin mekâna uğramalısınız.
Başak Okşak
